26 Ağustos 2013 Pazartesi

Diyet sorunsalı

Ah.. Ah...Gençken ve zayıfken her şey daha kolaydı. Her istediğimi yiyor, içiyor üstüne de istediğimi giyebiliyordum. Sanırım 28 yaş civarında yavaş yavaş, sinsice başladı. İlk kilo alıyorum dediğimde (ve çevrem tarafından uyarılmaya başladığımda) hala çok geç değildi ama bir noktadan sonra ipin ucu kaçtı. Sonrası ise korkunç bir paradoksa döndü. Eski fotoğraflara bakıp iç geçirip gaza gelmek. Ama keyif pezevengi yapımın diyetleri ve sporu inatla bünyeye kabul etmemesi. Her pazartesi farklı farklı diyetlere başlayıp, daha akşamı görmeden ustaca yalanlarla bir sonraki pazartesiye atılan kilo verme çabaları...




Olay sadece kilo vermekte değil aslında. Yaş 32 olunca hafiften bir göt korkusu başlıyor. Kolesterol, şeker gibi daha önce aklımın ucundan geçmeyen şeyler hafiften göz kırpar oldu. Sonuçta estetik kaygıların yanında daha sağlıklı bir yaşam arzusu da var.

İşte arzu varda icraat yok. Lanet sigarayı bile bırakamıyorken diğer çabalarım zaten oldukça boş gözüküyor. Ama bunları neden yazıyorum... Artık harekete geçme vakti çünkü ne yazık ki giden zamanın dönüşü yok. Her ne kadar kendime olan inancım ve güvenim yerlerde sürünse de bir kere daha deneyeceğim. Yarın diyetisyene gidiyorum(bilmem kaçıncı defa). Belki bu sefer başarırım. Olur mu olur...